Ayak Bileği artroskopisi, ayak bileğinin ön dış kısım ve ön iç kısımlarında açılan 1 er cm'lik iki delik yardımıyla yapılmaktadır. Ayak bileği artroskopisi genel ya da epidural anestezi ile gerçekleştirilmektedir.

Günümüzde var olan ayak bileği artroskopisi tanıdan ziyade tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Ayak bileğinin ön tarafında açılan 2 adet delikten girilerek bazı özel cihazlar yardımıyla yapılan bu tedavi yöntemi ayak bileğine ait birçok rahatsızlığı giderebilmektedir. Bu işlem genellikle ayak bileğindeki kıkırdak lezyonları, yumuşak doku ve kemik sıkışması ağrıları, eklem içinden serbest cisim çıkartma, romatolojik hastalıklarda ve sinovit temizliği yapma gibi sebeplerden dolayı kullanılmaktadır. Ayak bileği artroskopisi ameliyatlarındaki en önemli avantaj ayağın alçıya alınmaması ve dolayısıyla ayak bileğinin serbest hareketinin kısıtlanmamasıdır. Birçok kez hastanın ameliyat sonrasında en erken 3. Günden sonra ayağın üzerine basmasına izin verilirken, kıkırdak lezyonlarındaki ameliyatlarda, ameliyat sonrasında 1 aylık süreçten sonraki dönemde ayağın kullanılması (Lezyonun büyüklüğüne göre), kırık ameliyatlarından sonra ise 6 hafta hastanın kırık ayağının üzerine basmasına izin verilmez.

Son yıllarda ayak bileği artroskopisinde bayağı ğelişmeler olmuştur. Bu gelişmelerden biri de artık ayak bileğinin arka kısmına artroskopik olarak müdahale yapılıyor olabilmesidir. Bu işlemin diğerine göre başlıca iki farklı özelliği vardır. Birincisi hastanın ameliyat sırasındaki yatış pozisyonudur. İşlem sırasında hasta ameliyat masasında yüzüstü yatmakta ve aşil tendonunun her iki tarafından açılan 2 adet delikten işlem uygulanmaktadır. Diğeri ise bu işlem diğerine göre daha risk içermektedir. Ameliyat esnasında, açtığımız deliklerden iç kısımda olanına çok yakın mesafede bulunan damar ve sinirler vardır ve bu damar ve sinirlere zarar gelmemesi gerekmektedir. Tecrübeli olmayan bir doktorun bunlara zarar vermesi olası bir durumdur. Bunun için özellikle ayak bileği arkasının artroskopisi, artroskopik cerrahide belli bir tecrübeye sahip olan ortopedik cerrahlarca yapılmalıdır.

Aşil yapışma yerindeki sıkıntılar, tendinitler, sinovitler, bursitler, kemik ve yumuşak doku sıkışma ağrıları, kemik ve yumuşak olan doku kistleri, iyi huylu olan bazı tümörleri, ayağın ön tarafından ulaşılamayan arka kısımdaki kıkırdak lezyonları bu yöntemle tedavi edilen ve genellikle olumlu sonuçlanan başlıca hastalıklardır.

Bunun dışında ayak bileği artroskopisi; eklem içi serbest kemik ve kıkırdak parçalarının çıkarılması, artrofibrosizte, ayak bileği sıkışma hastalıklarında başarı ile uygulanmaktadır.

Talar osteokondritis dissekans hastalığında, Ayak bileği artroskopisi ile kıkırdakta ki hasarlı alan saptanarak artroskopik shaver olarak bilinen mini traşlayıcı ve küretler yardımı ile temizlenmektedir. Daha sonrasında kıkırdak defektli bu alan 1 cm ve altında ise ince tellerle artroskopik olarak kemikte delikler açılarak ve bu bölgenin kanlanması sağlanarak yeni kıkırdak oluşumu stimule edilmektedir. 1.5 cm üstündeki kıkırdak defektlerinde ise bu alana sıklıkla diz gibi bir eklemden alınan tüp şeklinde kıkırdak ve kemik grefti uygulanmaktadır ve yapılan bu işleme mozaikplasti denilir. İkinci bir bölgeden greft alımı mümkün olmayan hastalarda ise; kıkırdak oluşumunu uyaran ağsı özel materyaller kıkırdak kaybı olan kısımda delikler açıldıktan sonra kıkırdak kaybı olan kısma özel emilen çivilerle tutturularak tedavi yapılmaktadır. Günümüzde kök hücre alanındaki gelişmeler ayak bileği kıkırdak kayıplarının tedavisini de olumlu yönde etkilemektedir. Hastalardan artroskopi yardımı ile alınan kıkırdak hücreleri özel merkezlerde 5-6 hafta içinde üretilir ve daha sonraki süreçte üretilen bu yeni kıkırdaklar kıkırdak kaybı olan alana uygulanmaktadır. Son zamanlarda sıklıkla kullanılmakta olan bu yeni teknik çok iyi sonuçlar vermektedir.