Ayak bileği, bedenimizin en sağlam ve kritik bölgelerinden biridir. Ayakta durduğumuz sürece vücut ağırlığımızın büyük bir kısmını taşır. Spor yaparken, koşarken, atlarken ve yük kaldırırken ayak bileğine binen yük daha da artar. Günlük aktiviteler sırasında ayak bileğini aşırı zorlamadan kullanmak ve burkulmaya yol açacak davranışlardan kaçınmak önemlidir.

Ayak bileği yapısı, bacağın sonlandığı uzun kaval kemiği (tibia) ve incik kemiği (fibula) ile ayağın üstünde bulunan talus kemiğinin birleşmesiyle oluşur. Fibula, kaval kemiği, tibiofibüler bağ, bilek kemiği, ayak bileği eklemi ve deltoid bağların uyumlu çalışması sayesinde ayak bileği ve eklemi yeterli hareket yeteneğine sahip olur. Kemiklerin birleşim yerleri ve sürtünmeye uygun bölgeleri kıkırdak dokusu ile kaplıdır. Kıkırdak sayesinde kemik uçları korunur, esnek ve kolay çalışmaları sağlanır.

Ayak bileği eklemini bir arada tutan birçok bağ dokusu vardır. Bu dokular, kemiklerin birbirine yakın durmalarını sağlar. Talus kemiği ve topuk kemiği bağ dokusu ile birbirine bağlanırken, aşil tendonu kemikler ile kasların birbirine bağlanmasını sağlar. Böylece ayak bileği ve eklemi sağlam bir yapı oluşturur. Ayrıca ayak bileği ekleminde yer alan kirişler, kemik ve kasların birlikte çalışması için uygun bağı oluşturur; kasların kasılması ile ayak bileği hareket eder ve görevini yerine getirir.